Gidişat Hakkında

Son zamanlarda post göndermekte zorlanıyorum. Blog boş kalmasın diye yeni bir yazı serisi yapmayı düşünüyorum. Finallere kadar  günlük şeklinde postlar atacağım. Böylece hem kendi hayatımı düzene sokmuş olacağım hem de blogta hep yeni post olmuş olacak.

Metrobüsteki Koalalar

   Bilindiği üzere koalalar ağaçlara kolları ve bacakları ile sarılıp öylece duran hayvanlardır. Bu aralar metrobüste çok sık rastlıyorum bu güzide hayvanların insan versiyonlarına.

   Eylülden beri düzenli olarak metrobüs kullanıyorum. Başlarda biraz zorlanmış olsam da, mide bulantısı ve bel ağrısı gibi, artık metrobüse ayak uydurdum sayılır. Bir durum hariç tabii.

   Otobüsteki  direklere koala gibi yapışan insanların yanına düşünce  işkenceye dönüşüyor bütün yolculuk. İki kişinin omuz yaslayabileceği, genelde körükte oluyor, ya da 4-5 kişinin eliyle tutunup dengede durabileceği direklere kollarını 7-8 tur(!) sarıp ineceği yere kadar pozisyonunu koruyan insanlardan bahsediyorum. Ne kadar uğraşsanız da kolunu çekmez bu insanlar, hatta siz gidin diye dirseği ile size dokunur bazen canınızı acıtırlar.
 
   Ne yazık ki henüz bir çözüm yolu bilmiyorum bu insanlardan kurtulmak için fakat fantastik bir önerim var. Bu insanlara özel metrobüsler üretilebilir, Koltuklar yerine koalalar gibi sarılabilecekleri silindirik  yapılar olacak zira.

Not: Bu tip insanlara karşı nasıl tavır takındığınızı bana mail atarsanız sevinirim.

Üşengeçlik

   Bu aralar çoğu şeye üşeniyorum. Buna yeni postlar oluşturmak da dahil. (Farkındasınızdır zaten.)
   Şuan kafamda bitirdiğim üç tane post var. Biri metrobüslerdeki bencil insanlarla ilgili, biri inovasyon etkinliği ile ilgili, sonuncusu da pre-molar diş yapımı ile ilgili. En kısa zamanda bunları hazırlayıp atmaya çalışacağım. Hafta sonu İzmir'de olacağım. Orada da fotoğraflar çekip sizlerle paylaşırım. Şimdi gidip premolar pratiği yapmam lazım.
   Kalın sağlıcakla!

Türkiye İnovasyon Haftası

   "Alanında uzman kişiler tarafından teknoloji, girişimcilik, dijital dünya ve sosyal medya alanlarındaki inovatif fikirlerin konuşulacağı İnovasyon Haftası heyecanına 1 gün kaldı!"
   Yarın başlayıp cumartesi son bulacak bir etkinlik. Bu sene bu tarz etkinliklere katılma arzusu oluştu bende. Turkcell Teknoloji Zirvesini kaçırdığım için üzülmüştüm ama sanırım yarın öğleden sonra ve cumartesi günü bu etkinliğe katılabileceğim. 
   Eğer siz de gelmek istiyorsanız alttaki linkten online davetiyenizi alabilirsiniz.
http://www.turkiyeinovasyonhaftasi.com/tr/online-davetiye.html

Neden yeni post gelmiyor?

  Merhaba arkadaşlar. Evet, farkındayım blogda bir haftadır yeni bir şeyler yok. Sebebini kısaca anlatayım.
  Okulda şeker hastalığının belirtilerinden bahsetmişti biyokimya hocamız. Belirtileri kendimde görünce sağlık ocağında kan tahlili yaptırdım. Şekerim yüksek çıktığı için geçen cuma hastaneye gittim. Doktorla görüştükten sonra beni bir hafta gözlemlemek için yatırmaları gerektiğini söyledi. 21 Kasımdan beri hastanedeyim. Tahminimce 2 güne çıkarım.
  Bundan sonra diyabet ile ilgili postlar da göreceksiniz demek oluyor bu :D

Roller Coaster ( Nefeskesen )

Vialand'e gitme sebebim diyebileceğim ünite. Eğer hız trenlerini seviyorsanız kesinlikle gitmelisiniz.

Talha Uğurluel Konferansı

Keşke daha önceden yayınlasaydım da sizler de gelebilseydiniz. Konferans başlayana kadar ön yargılıydım aslında. Beğenmeyeceğimi, uyuyakalacağımı falan sanıyordum ama konferans başladı ve bütün ön yargılarımdan bir anda kurtuldum. Böyle güzel bir anlatım da kim uyuyakalabilirdi ki? Böyle tarihçilerimizden saatlerce hatta günlerce tarih dinlemek istiyor insan. Konferans bitti ama " Sarayın Kutsalları " kitabı piyasada şuan isterseniz kitabi alıp okuyabilirsiniz. Bu linkten de ayrıntılı bilgiye ulaşabilirsiniz: http://www.talhaugurluel.com/
Dipnot: Reklam amaçlı değildir, Sadece geçen cuma  konferanstan sonra bilmeyenlerin de Talha Uğurluel'in varlığından haberdar olmasını istedim.

Kastamonu Simidi

   
  Geçen yaz bu simitleri görünce baya bir garipsemiştim. Susamsız simit mi olurmuş demeyin oluyor ve çok güzel oluyor. Yolunuz bir gün oralara düşerse denemeden geçmeyin derim.
 Ufak bir anı:  Bir arkadaşıma fotoğrafını attığımda bana " Ne kadar işsizsin. Tek tek susamları mı çıkardın? " demişti. :D   

Diş Hekimliği Öğrencisinin Çiğ Köftesi

       İstek üzerine:

Parafinden diş yaparken doğal olarak bir sürü artık parça kalıyor. Bu tarz değişik şekillerle artık parçaları değerlendirebilirsiniz. :D

11-21 Numaralı Diş Son Aşama ( Sabundan Diş Yapımı )

       Vize haftası dolayısıyla bir haftadır yeni post yoktu. Sınavlar henüz bitmedi ama yeni bir post hazırladım. Aslında dün gece gelecekti ama kusura bakmayın artık. :)

1.

2.

3.

Bu aşamalar aslında çok küçük dokunuşlar ama diş asıl şeklini de bu aşamalardan sonra alıyor. İlk olarak yanlardan(mesio-distal) hilal şeklinde ya da yan C harfine benzer şekilde hafif olarak oyuyoruz (1-3). Daha sonra dişin üst kısmına(insizal) zarar vermeden yukardan aşağı doğru yeni oyduğumuz şekli kökle birleştiriyoruz. Böylece dişimiz yukardan aşağı incelen bir yapıya kavuşacaktır. Daha sonra dişte kalan keskin geçişleri yumuşatıyoruz böylece daha estetik bir yapıya kavuşuyor. Son olarak da dişin iç kısmına (palatinal) iki yada üç tane oyuk açıyoruz. Bu oyuklar üstten derin  başlayıp sığ şekilde bitiyor.

Bu dişe kök yapmıyorum çünkü henüz öğrenmedik ve galiba 2.sınıfta öğreneceğim. Yani uzun bir süre köklü diş yok. :D Eğer geçişlerdeki yumuşaklığı iyi yaparsanız üst santrale iyice benzeyen bir şekil karşınıza çıkacaktır.

Sabundan diş yapımı postlarını yayınlama amacım internette aradığım zaman adam akıllı bir Türkçe anlatım bulamamış olmamdı. Önümüzdeki yaz diş hekimliği kazanan arkadaşlar benim gibi okula başlamadan öğrenmek isterlerse bu yayınlardan kolayca anlayabilirler umarım. Eğer merak ettiğiniz bir nokta olursa yorumlarda belirtiniz. Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım.

Sabundan Diş Yapımı (11-21)

Önce elimize böyle bir kalıp alıp köşelerinden düzleştirmeye başlıyoruz. Orantılı olması ileride işimize yarayacaktır.

Karşımıza böyle bir sekizgen prizma çıkacaktır. ( başlangıç şeklimiz dikdörtgen olduğu için düzgün sekizgen değil) Üst yüzeyde kısa kenarları birleştirecek ve üst kısmı üç eşit parçaya ayıracak şekilde iki çizgi çekiyoruz. Sonra bu çizgilere paralel olacak şekilde bir yüzü iki eşit parçaya bir yüzü de üç eşit parçaya ayıracak şekilde çiziyoruz.

Daha sonra üstteki çizgilerin birinden yarıya kadar, diğer taraftan da üçte bire kadar oyuyoruz. 

Daha sonra altta kalan üçte birlik kısmı şekildeki gibi ovalleştiriyoruz.

Son olarak da kök kısmı ile kron kısmını mantarımsı yapıdan şekildeki gibi küçük dokunuşlarla birleştirerek kurtarıyoruz. 

Henüz bu aşamaya kadar biliyorum. Zaten diş genel olarak ortaya çıktı. Detayları yapmayı öğrendiğim zaman yeni bir post olarak paylaşırım. :)

Pazartesi ve Yağmur

Sabah Torium durağını böyle gördükten sonra o günün güzel geçmeyeceğini anlamalıydım.

Biraz Sabun Oyalım!

Üç aşama sonra santral dişlere benzeyecekler :) 

Açılış

     Evet, belki biraz geç kaldım bir blog açmak için ama geç olsun güç olmasın diyerek 25 Ekim 2014 gününde gece 10 sularında bu blogu açmış bulunmaktayım. Blogda daha çok fotoğraf paylaşmayı düşünüyorum. Zaman zaman denemelrimi de görebilirsiniz tabii. 

     Kısaca blog açma sebebimden ve kendimden bahsedeyim. Diş hekimliği 1.sınıf öğrencisiyim. Dönem başlayalı bir buçuk ay gibi bir süre geçti ve ben fark ettim ki okul dışında pek de bir şey yapmıyorum. Hayatıma renk katacak farklı bir şey düşünüyordum ve " Neden bir blog açmayayım ki? " dedim ve açtım. Fotoğraf çekme, deneme yazma ya da bunları yapıp bir bloga güzel bir şekilde koyma işlerinde son derece amatörüm ama bu blogla beraber hepsini geliştireceğime inanıyorum.

     Hadi bakalım yeni blog hayırlı uğurlu olsun!