Biraz öncesinden almak istiyorum, işlerin nasıl başladığından. Yurt müdürleri daha ilk aylarda ağızlarından ufak ufak kaçırıyordu aslında bu projeyi. Biraz biraz somutlaşınca bize de söylediler gezi olacağını. Pasaportları görene kadar hiçbir şey kesin olmamıştı ama. Yani geziye iki gün kalaya kadar... Neyse işte bir şekilde beni de çağırdılar ve serüven başladı.
Pazartesi günü sabah çıktık yola. İlk durağımız Edirne'ydi. Edirne'de önce İhlas Vakfı Edirne Erkek Öğrenci Yurduna uğradık. Yeni bir binaydı. Civardaki en büyük yurtmuş. Ama içi daha ilk senesi diye pek dolu değildi. Yurtta öğlen yemeği yiyip merkeze doğru yola koyulduk.
Şuan keşke sıcağı sıcağına yazsaydım diyorum çünkü bağlı yerlerin adını unuttum. Merkeze giderken önce kabristan şehitlik ve bir de külliye gezdik. Külliye Selimiye Camii'ni tam karşıdan görüyordu. Minareden tutar gibi fotoğraflar falan çekildik. Sonra yola koyulduk ve merkeze geldik. Üç büyük cami vardı ve mesafeleri yakındı birbirlerine. Selimiye ile başladık, denilene göre mimarisi ile ünlenmiş bir camiydi ki gerçekten çok hoş bir görünüşü vardı. Ordan Eski Cami'ye geçtik. Orası da hat yazıları ile ünlenmiş, her duvarda farklı bir hat vardı. Oradan da Üç Şerefeli Cami'ye geçtik. O da adını minaresindeki üç şerefeden almış.
Merkez biraz boş vakit verdiler. Hemen meşhur ciğerden yemeye gittik. Güzeldi ciğer daha önce yememiştim öylesini. Ciğeri yedik sonra yeniden yurda geçtik. Ciğer yemeyenler akşam yemeğini yedi. Namazların kıldık ve otobüslere doluştuk. Buradan sonra gezinin asıl kısımları başlıyor. En kısa zamanda onların da yazarım.
Pazartesi yola çıkmıştıkmız sankim:)
YanıtlaSilİşte sıcağı sıcağına yazmamanın en büyük hatası, düzelteyim hemen onu. Pazar günü akşam yurda geldim evden o yüzden pazar diye aklıma kalmış. Teşekkürler.
Sil